top of page

Şu Koca İstanbul'da

  • Yazarın fotoğrafı: Aybüke Dikkatli
    Aybüke Dikkatli
  • 4 May
  • 1 dakikada okunur

Bir bahar akşamında kaybolmuşuz da kendimizi arıyoruz sanki

Yerimiz yok

Yuvamız yok

Bağlılığımız yok

Bebek'te denize açılan bir terasta

Martıların çığlıkları ve vapur düdükleri arasında

Kaybolmuş benliğimizi arıyoruz

Gün batımının eşsiz turunculuğunda

Ait olma hissini unutmuş, "sevgi" denen illetten çoktan kurtulmuşuz

Dalgaların sesinde yalnızlığın o yüksek sesini bastırıyoruz

İçimizdeki boşluktan geçip, bilinmeze doğru yol alan serin bir rüzgar esiyor

Yüreğimizdeki kırıkların arasından sızıyor hain rüzgar

Boşluğu kapatmak istercesine içimize doluyor

Ama nafile, sadece üşütüyor

Kaç kişi kalır bu masada?

Kaç hayat daha görür bu kayıp bedenler?

Bilmiyorum

Herkes birer birer eksiliyor

Bir ben kalıyorum

Bir de bu ruhsuz masa

İkimiz de hem kalabalık hem de yalnızız

Şu koca İstanbul'da

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yıldırımlar

Bir hançer misali sözleri ruhumu paramparça ederdi Uzaklarda sarmaya çalışırdım yaralarımı Kara çirkin bir yağmur bulutu üzerimde...

 
 
 
Anımsayamıyorum

Gözlerim her gün karanlığa açılıyor Kuş uçmaz kervan geçmez yollarda sürükleniyor sanki ruhum Uzaklarda silik soluk bir ışık var sanki...

 
 
 
Kozalak

Kapkara kozalak ormanları içinde Uzaktan gelen kısık bir ses rüzgarın şiddetiyle buğulanıyor Çözemiyorum sözcüklerin düğümlerini...

 
 
 

留言


Abone ol

"Sen sev yağmurları, yağmurlar yağsın üzerine"

bottom of page