Şu Koca İstanbul'da
- Aybüke Dikkatli
- 4 May
- 1 dakikada okunur
Bir bahar akşamında kaybolmuşuz da kendimizi arıyoruz sanki
Yerimiz yok
Yuvamız yok
Bağlılığımız yok
Bebek'te denize açılan bir terasta
Martıların çığlıkları ve vapur düdükleri arasında
Kaybolmuş benliğimizi arıyoruz
Gün batımının eşsiz turunculuğunda
Ait olma hissini unutmuş, "sevgi" denen illetten çoktan kurtulmuşuz
Dalgaların sesinde yalnızlığın o yüksek sesini bastırıyoruz
İçimizdeki boşluktan geçip, bilinmeze doğru yol alan serin bir rüzgar esiyor
Yüreğimizdeki kırıkların arasından sızıyor hain rüzgar
Boşluğu kapatmak istercesine içimize doluyor
Ama nafile, sadece üşütüyor
Kaç kişi kalır bu masada?
Kaç hayat daha görür bu kayıp bedenler?
Bilmiyorum
Herkes birer birer eksiliyor
Bir ben kalıyorum
Bir de bu ruhsuz masa
İkimiz de hem kalabalık hem de yalnızız
Şu koca İstanbul'da
留言