Ruhuma Yağan Yağmurlar
- Aybüke Dikkatli
- 27 May
- 1 dakikada okunur
Ruhuma yağan yağmurlar her seferinde doldurup taşırıyor göz pınarlarımı. Kirpiklerime gri bulutlar pusuyor. Rastgele seçtiğim bir ajandanın içinden rastgele açılıp denk gelinmiş bir tarihe karalıyorum bir şeyler. Hislerim biri hariç kaybolmuş sanki. İçimde derin bir hüzün var sadece. Ne korku, ne özlem, ne pişmanlık; ne heyecan, ne mutluluk... Yitip giden bunca duygu arasından bana kalan yine hüzün. Kendimi anlatmaya dilim varmıyor artık. Hiçbir düşünce ağzımdan çıkıp bir ses buketine dönüşmek istemiyor. Yazmak bile zorlaşıyor bunca zaman sonra. Sanki bileklerime ağırlıklar bağlamışlar da bir okyanusa daldırıyorlar beni... Tam "öleceğim artık" demişken çıkıyorum o suyun içinden. Birileri yine bana umut aşılıyor. Derken kendimi yine o okyanusun dibinde buluyorum... Bileklerimde tonlarca ağırlık, ciğerlerime buz gibi bir su doluyor... Üşümek ve yok olmak arasındaki bu döngüde ne üşüyorum, ne yok oluyorum. Sadece parçalanıyorum. O buz gibi suya her dalışımda bir parçamı derinliklerine bırakıyorum. Ben, yavaş yavaş eksiliyorum. Kendi mezarımı okyanusun dibine ben inşa ediyorum.
İtinayla.
تعليقات